NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’R-RECM

<< 1951 >>

الترغيب في ستر العورة

30- Ayıpları Örtmeye Teşvik

وذكر الاختلاف على إبراهيم بن نشيط في خبر عقبة في ذلك

 

أخبرنا علي بن حجر قال أنا بن المبارك عن إبراهيم بن نشيط عن كعب بن علقمة أن عقبة بن عامر قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من رأى عورة فسترها كان كمن أحيا موءودة من قبرها

 

[-: 7241 :-] Ukbe b. Amir der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim bir ayıp görür ve onu örterse, diri diri toprağa gömülen bir kızı mezarından çıkarıp diriltmiş gibi olur" buyurduğunu işittim.

 

Tuhfe: 9951

 

 

أخبرنا يونس بن عبد الأعلى ثنا يحيى هو بصري قال أنا بن وهب وأخبرنا أحمد بن عمرو بن السرح في حديثه عن بن وهب قال أخبرني إبراهيم بن نشيط عن كعب بن علقمة عن كثير مولى عقبة بن عامر عن عقبة بن عامر عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من رأى عورة فسترها كان كمن استحيا موءودة من قبرها

 

[-: 7242:-] Ukbe b. Amir, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim bir ayıp görür ve onu örterse, diri diri toprağa gömülen bir kız çocuğunu mezarından çıkarıp diriltmiş gibi olur" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 9950

 

 

أخبرنا عمرو بن منصور قال ثنا آدم بن أبي إياس قال ثنا الليث قال ثنا إبراهيم بن نشيط عن كعب بن علقمة قال سمعت أبا الهيثم يذكر أنه سمع دخين كاتب عقبة يقول كان لنا جيران يشربون الخمر فنهيتهم فلم ينتهوا فقلت لعقبة بن عامر إنهم يشربون الخمر وقد نهيتهم فلم ينتهوا فادعوا لهم بالشرط قال لا ثم عاودته قال دعهم فإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من رأى عورة من مسلم فسترها فكأنما استحيا موءودة

 

[-: 7243:-] Ka'b b. Alkame anlatıyor: Ebu-I Heysem'in bildirdiğine göre, Ukbe'nin katibi Duhayn demiştir ki: Bizim şarap içen komşularımız vardı. Onları bundan nehyettim, ama onlar bundan vazgeçmedi. Ben de Ukbe b. Amir'e: "Bunlar şarap içiyorlar ve ben onları bundan nehyettiğim halde içmekten vazgeçmediler. Bundan dolayı emniyet görevlilerine haber vereceğim" dedim. Ukbe: "Hayır!" karşılığını verdi. Sonra bir daha bu konu için Ukbe'ye gittiğimde. dedi ki: "Onları bırak. Zira Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): «Kim bir müslümanın ayıbını görür de onu örterse, diri diri toprağa gömülen bir kız çocuğunu mezarından çıkarıp diriltmiş gibi olur» dedi,"

 

Tuhfe: 9924

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari, el-Edebü'l-Müfred (758), Ebu Davud (4891, 4892), Ahmed, Müsned (17332) ve İbn Hibban (517) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا أحمد بن سليمان الرهاوي أخبرنا عبد الرحمن بن محمد بن سلام قال ثنا يزيد بن هارون قال أنا هشام وهو بن حسان عن محمد بن واسع عن أبي صالح عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال من ستر أخاه المسلم في الدنيا ستره الله في الدنيا والأخرة ومن نفس عن أخيه كربة من كرب الدنيا نفس الله عنه كربة من كرب يوم القيامة والله في عون العبد ما كان العبد في عون أخيه

 

[-: 7244:-] Ebu Hureyre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim dünyada iken müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah dünyada ve ahirette onun ayıbını örter. Kim din kardeşinin bir dünya sıkıntısını giderirse, Allah onun kıyamet gününde bir sıkıntısını giderir. Kul, din kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da o kulunun yardımcısıdır" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 12879

 

 

حدثنا أحمد بن الخليل النيسابوري قال ثنا روح وهو بن عبادة قال ثنا هشام عن محمد بن واسع عن محمد بن المنكدر عن أبي صالح عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من نفس عن أخيه المسلم كربة من كرب الدنيا نفس الله عنه كربة من كرب الآخرة ومن ستر أخاه المسلم ستره الله في الدين والدنيا والآخرة والله في عون العبد ما كان العبد في عون أخيه

 

[-: 7245:-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Kim müslüman kardeşinin dünya sıkıntısından bir sıkıntısını giderirse, Allah onun ahiret sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Kim müslüman kardeşinin bir ayıbını örterse, Allah onun dünyada ve ahirette ayıplarını örter. Kul, din kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da o kulunun yardımcısıdır" buyurdu.

 

4246, 4247, 4248, 4249 ve 4250. hadislerde tekrar gelecektir. Bir önceki hadiste geçti. - Tuhfe: 12878

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (2699), Ebu Davud (1455, 3643, 4946), İbn Mace 225 (2417, 2544), Tirmizi (1425, 1930, 2646, 2945), Ahmed, Müsned (7427) ve İbn Hibban (534 (5045) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا يحيى بن حبيب بن عربي قال ثنا حماد بن زيد عن محمد بن واسع قال حدثني رجل عن أبي صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من فرج عن مسلم كربة من كرب الدنيا فرج الله عنه كربة من كرب الآخرة ومن ستر أخاه المؤمن في الدنيا ستره الله في الآخرة والله في عون العبد ما كان العبد في عون أخيه

 

[-: 7246:-] Ebu Hureyre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim müslüman birinin dünya sıkıntısından bir sıkıntısını giderirse, Allah onun ahiret sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Kim mümin kardeşinin ayıbını örterse, Allah onun ahirette ayıplarını örter. Kul, din kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da o kulunun yardımcısıdır" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 12891

 

 

أخبرنا العباس بن عبد الله بن عباس الأنطاكي قال ثنا عبيد الله بن محمد بن عائشة قال ثنا حماد بن سلمة عن محمد بن واسع عن الأعمش عن أبي صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من فرج عن أخيه كربة فرج الله عنه كربة من كرب يوم القيامة ومن ستر على أخيه المسلم ستر الله عليه في الدنيا والآخرة والله في حاجة العبد ما كان العبد في حاجة أخيه

 

[-: 7247:-] Ebu Hureyre, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim din kardeşinin bir sıkıntısını giderirse, Allah onun kıyamet günündeki sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Kim din kardeşinin ayıbını örterse, Allah onun dünya ve ahirette ayıplarını örter. Kul din kardeşinin ihtiyaçlarını giderdiği müddetçe, Allah da o kulunun ihtiyaçlarını giderir" buyurduğunu bildirir.

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال ثنا أبو عوانة عن الأعمش عن أبي صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من نفس عن مسلم كربة من كرب الدنيا نفس الله عنه كربة من كرب الآخرة ومن ستر على مسلم ستره الله في الدنيا والآخرة والله في عون العبد ما كان العبد في عون أخيه

 

[-: 7248:-] Ebu Hureyre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim müslüman kardeşinin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah ta onun ahiret sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Kim müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah onun dünya ve ahirette ayıplarını örter. Kul, kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da o kulunun yardımcısıdır" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 12500

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (2699), Ebu Davud (1455, 3643, 4946), İbn Mace 225 (2417, 2544), Tirmizi (1425, 1930, 2646, 2945), Ahmed, Müsned (7427) ve İbn Hibban (534 (5045) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرني إبراهيم بن يعقوب قال ثنا أبو النعمان قال ثنا أبو عوانة عن الأعمش عن أبي صالح عن أبي هريرة وربما قال عن أبي سعيد قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من نفس عن مسلم كربة مثله سواء

 

[-: 7249:-] Ebu Salih, Ebu Hureyre veya Ebu Said'den Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim müslüman birinin sıkıntısını giderirse ... " buyurduğunu bildirir. Ravi sonrasında bir öncekinın aynısını zikreder.

 

Tuhfe: 12500

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (2699), Ebu Davud (1455, 3643, 4946), İbn Mace 225 (2417, 2544), Tirmizi (1425, 1930, 2646, 2945), Ahmed, Müsned (7427) ve İbn Hibban (534 (5045) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرني محمد بن إسماعيل بن سمرة الكوفي قال ثنا أسباط هو بن محمد قال ثنا الأعمش قال حدثت عن أبي صالح عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه

 

[-: 7250 :-] Ebu Salih, Ebu Hureyre vasıtasıyla Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den aynısını rivayet eder.

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال ثنا الليث عن عقيل عن بن شهاب الزهري عن سالم عن أبيه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال المسلم أخو المسلم لا يظلمه ولا يسلمه من كان في حاجة أخيه كان الله في حاجته ومن فرج عن مسلم كربة فرج الله عنه كربة من كرب يوم القيامة

 

[-: 7251 :-] Salim, babasından (ibn Ömer'den), Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu tehlikede bırakmaz. Kim din kardeşinin bir ihtiyacının karşılanması için çalışırsa, Allah ta onun ihtiyacını karşılar. Kim müslüman birinin bir sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderir. Kim müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun kıyamet gününde ayıplarını örter" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 6877

 

Diğer tahric:  Hadisi Buhari (2442), Müslim (2580), Ebu Davud (4893), Ahmed, Müsned (5357) ve İbn Hibban (533) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال ثنا سفيان عن الزهري عن أبي إدريس الخولاني عن عبادة بن الصامت قال كنا عند النبي صلى الله عليه وسلم في مجلس فقال تبايعوني على أن لا تشركوا بالله شيئا ولا تسرقوا ولا تزنوا وقرأ عليهم آية فمن وفي منكم فأجره على الله ومن أصاب من ذلك شيئا فستره الله عليه فهو إلى الله إن شاء عاقبه وإن شاء غفر له التجاوز والتخفيف

 

[-: 7252 :-] Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında bir mecliste beraber iken bizlere: "Allah'a şirk koşmama, hırsızlık etmeme ve zina etmeme konusunda bana biat edin" buyurdu ve bu konu hakkındaki ayeti okuyup şöyle devam etti: "Kim buna riayet ederse Allah onun ecrini verecektir. Kim de bu suçlardan birini işlerse, Allah bu şuçunu örter. Bu suçun karşılığı Allah'a kalmıştır. Dilerse ona azap verir, dilerse onu bağışlar. "

 

Mücteba: 7/161, 8/ 108;Tuhfe: 5094

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (18, 3892, 3999, 4894, 6784, 6801, 7213, 7468), Müslim (1709), Tirmizi (1439), Ahmed, Müsned (22667) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (194 (2183) rivayet etmişlerdir.

 

7736, 7737, 7753, 7787 ve 11524. hadislerde tekrar gelecektir.